Geçtiğimiz günlerde Sivas’ta DAĞ II filmini izlemek için sinemaya gittim. Daha önce ilk filmini izlemiştim ve çok beğenmiştim ama sonradan bir fenomen olacak kadar büyümesine ve dalga dalga sosyal medyadaki kitlelere ulaşmasına ihtimal vermemiştim. Film vizyona girmeden aylar önce haberleri yayıldı ve fragmanları yayınlandı. Daha sonra kendi kendime kararı verdim; bu filme gitmeliyim, dedim.
Filmin Genel Özeti
Çok da açık vermeden anlatayım; film önceki serisinden de tanıdığımız kısa dönem asker Oğuz ve uzatmalı asker olan Bekir’in amansız kavga ve zıtlıkları ile başlayıp sonrada çok sıkı bir dostluğa dönüşen bir hikayenin devamını anlatıyor. Dağ II filminde bu ikililerden Oğuz Asteğmen, Bekir çavuş olarak çıkıyor karşımıza. İkisi de yaşadıkları çatışmada komutanlarının kendilerini kurtarmak için kendilerini feda etmelerini hiç unutamazlar ve özel kuvvetler birliğine katılıp tüm hayatlarını bu dava için feda etmeye razıdırlar.
İlk başta ikisinin de önceki çatışmadan kalan sakatlıkları olduğu için göreve alınmak istemezler ama komutanları azim ve kararlılıklarını, gözlerindeki o ışığı gördüğü için bir şans verir. Elemelere katılan bu ikili onca zorluğa rağmen pes etmez ve elemeleri başarı ile tamamlarlar.
Filmin ilerleyen aşamalarında artık Özel Kuvvetler bünyesinde bir Üsteğmen olan Oğuz ve Uzman Çavuş Bekir Irak’a görev için giderler. Artık MAK Timi askerleridir ve her türlü donanıma sahiptirler. Burada başlarında onlardan sorumlu Veysel Yarbay vardır ve bu ekibin komutanıdır. Çok ama çok sert ancak (her filmde olduğu gibi) içinde bir baba sıcaklığı barındıran kişiliği vardır.
Bu ekibin ilk görevi Irak’ta askerlerin aleyhinde sürekli yazılar yazan bir gazetesi olan Ceyda Balaban’ı kurtarmaktır. Gizli bir operasyonla ekibimiz Irak’a girer ve Ceyda Balban’ı oradan çekip alır, bu süreçte yaşanan bir çok sıkıntı, çatışma, yaralanma, olaylar silsilesi devam eder. Filmin tüm içeriği bu çerçeve içerisinde cereyan eder.
Filmde Beni Duygulandıran Bir Olay
Ekip (orada isim verilmiyor) IŞİD militanları tarafından kurşuna dizilmiş bir çok köylü görürler, bunlardan birisi de gerçekleşmek üzere iken olaya tanıklık ederler. Olayda bir adam öldüresiye dövülmüş, işkence görmüştür ve ölmekle kalmak arasında çok bitkin bir haldedir. Öteki tarafta bir genç bir kız vardır, terörist tarafından gözleri bağlanmıştır ve üzerine yanıcı bir madde dökülmektedir. Yani diri diri yakacakken timin keskin nişancısına verilen emirle terörist tam kafasından vurulur, oradaki diğer teröristler de temizlenir. İşte tam duygulandığım ve çok hislendiğim nokta başlıyor, tim komutanı Veysel Yarbay koşarak gelir ve kızın gözlerini açar, matarasından biraz su ile kızın gözlerine suyu döker, yanıcı madde gözlerini açmasını izin vermiyordur çünkü. Kız bu sırada dehşet içindedir ve çok korkar, önce göğüslerini kapatır korku içinde ağlamaktadır. Bu durum o kadar can sıkıcı ki, o kızın gözlerinde umutsuzluğu gördüm orada. Tüm odak noktam kızın ve Veysel Yarbay’ın gözlerindeki o ifadeye bakmak oldu. Yarbay kıza sakin olması için ellerini kaldırır ve “korkma, sakin ol” der Türkçe olarak. İşte tam o sırada kız Yarbay’ın göğüsündeki Ay Yıldız işaretini görür, dudakları titrer gözlerinde umut ışıkları parlar. Feryad figan eder, Ay Yıldızı gösterir işaret parmağıyla, Veysel Yarbay’a sarılarak ağlamaya başlar ve ağzından dökülen kelimeler “men de Türkmenem” diye haykırır. İşte bu haykırışta şunu gördüm, benim tek suçum Türk olmak, onlardan olmamak bu nedenle öldürülüyorum diyordu.
Irak’ta bulunan bu Türkmenler tim tarafından alınır ve köylerine götürülür, bu olayların yaşandığı yerde de küçük bir kız vardır. Türkçe konuşur “abi siz Türük?” evet der askerler “men de Türük” der yani ben de Türküm.
Oyunculuk, Senaryo ve Film Hakkında
Diyeceğim tek şey filmin sadece muhteşem oluşu. Filmde Bekir’in oyunculuğu izlediğim tüm filmlerindeki gibi çok gerçekçiydi. Bekir’in yaptığı muziplikler ekibin moral ve eğlence kaynağıydı. Ayrıca filmde kullanılan tüm silahlar, teçhizat gerçek ve çantalarda gerçekten de normal askerlerin taşıdığı ağırlıklar bulunuyormuş. Öte yandan filmin senaryosu ve içerdiği olaylar hem duyguları kabartan hem de askerimize olan gurur ve sadakatimizin tazelenmesine sebep olmaktadır. Özellikle yaşanan 15 Temmuz olaylarında medyanında pompalaması ile Türk halkının en kıymetli ve gurur duyacağı şey olan askerlik mesleği ayaklar altına alınmış bir zamanda kendi öz vatan evladımız, canımız ve her şeyimiz olan “kıymetli” askerlerimizin değerini bizlere ifade etmektedir. Bu açıdan filmin yapımcısını, senaristini, oyuncu ve yönetmenini gerçekten çok tebrik ediyorum.
Anmadan Geçmeyelim
Filmin tanıtımında setteki askerlerin gerçek olduğunu belirtmişlerdi. Hatta yukarıda gördüğünüz görseldeki bir kişi gerçek asker ve Şırnak’ta film çekildiği sıralarda şehit düşmüş, Piyade Uzman Onbaşı Yunus Emre Uçar. Askerimize Allah’tan rahmet diliyorum, bu filmi anlatırken onu da anmadan geçemezdim.
Ömer Halisdemir ve Daha Niceleri
Film ile ilgisi yok ama Ömer Halisdemir’i burada anmamdaki bir sebep var, Veysel Yarbay’ın filmde kullandığı “Biz görünmeyenleriz, bilinmeyenleriz. Öykülerimiz yazılmayacak, isimlerimiz hatırlanmayacak unutulucaz.” sözleri bu kahraman askerlerin kim bilir daha kaçından haberimiz bile yok. Bu nedenle hiç bir “Kahraman” Türk askeri asla aşağı görülmemelidir. Yazımı Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün aşağıdaki sözlü ile bitirmek istiyorum;
“Türk Milletine Taarruz Eden Düşman, Önce Türk Subayını Aşağılamak İster
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK”
Güzel bir anlatım olmuş. 1 ini çok beğenmemiştik ama bu yazıdan sonra 2 ye mutlaka gidecegim
İlk filmini bende beğenmemiştim ama ikinci film hakkında çok güzel yorumlar okuyorum, bir boşluk bulabilirsem vizyondan kalmadan gitmeyi düşünüyorum.
“Ben de beğenmemiştim” derken ben beğenmedim demedim. :) Ama ikincisinin yanında sönük kalır orası da bir gerçek.
Dağ iki filmi değil de, ekşi elmalar filmini izlemenizi öneririm :)
harika bir inceleme olmuş keyifle okudum teşekkürler elinize emeğinze sağlık.
Mükemmel bir yazı olmuş emeğiniz için teşekkürler.
Dağ 2 yüzyılın filmidir. İmbd den tam puan aldı
Türkiye’de çekilen ender güzel filmlerden, yazıyı tek solukta okudum çok okunaklı bir inceleme yazısı olmuş hiç sıkılmadım. Dağ 1 filmini beğenmeyenlerden olduğumu söylemeliyim ama.
Arkadaşlar filme kesin gibin 1. filme göre 2 harbiden güzel olmuş.
çok başarili takip etmekteyiz