Başlığın biraz propaganda içerdiğinin farkındayım. Ancak son bir kaç yıldır yaşadığım olaylardan bazıları beni bu düşünceye itmeye başladı. Çünkü kesin bir karara vardım ki bu ülkede “Suç işlemek, hakkını aramaktan daha kolaydır.” düşüncesini savunuyorum artık.
Yaz tatilini memleketim Ankara’da geçirirken evde sıkılıp biraz dolaşmak için İstanbul Yolu üzerindeki aCity’ye gitmiştim. Hem almam gereken sırt çantası, tablet kılıfı gibi ürünleri alıp hemde bir sinemada film izlerim düşüncem vardı. Hatta gittiğim saatte girdiğim film seansında koskoca salonda bir tek ben vardım. Salonda film izlerken telefon geldi. 0 850 ile başlayan, genel olarak müşteri hizmetlerinin kullandığı bir numara. Salonda kimse olmadığı için kapıya çıkıp açtım telefonu. Kendini kullanıcısı olduğum kredi kartına ait banka olarak tanıtıp kredi kartımın ön yüzünde bulunan 16 haneli numara, son kullanım tarihi ve arka yüzündeki güvenlik kodunun son 3 hanesini istedi. İlk olarak farkına varmadım 16 haneli numarayı söyledim ancak kuşkulandım ve son kullanım tarihini ve güvenlik kodunu bilerek hatalı verdiğimde telefondaki kişi “Doğru” diyerek teyit ettiğinde anladım. Ancak işin kötü kısmı gerçek bilgiler ellerinde varmış. “Telefonunuza bir kod gönderiyorum, bu kodu bize verdiğinizde işleminizin tamamlanmasını sağlıyorum.” dedi. Tahmin ettiğim gibi telefonuma gelen kod “3Dsecure” kodu yani sanal alışverişlerde kullanılan güvenlik numarası. Bunun müşteri hizmetleri ile ne alakası var dediğimde gerekli olduğunu söylediler. Ancak daha da ilginci SMS’in sonunda Tutar: 3680.00 TL ibaresiydi. Bunu da ne alaka dediğimde o da güvenlik kodu onu da vereceksiniz dediğinde telefonu kapattım ve çalıştığım bankayı aradım. Banka güvenlik amaçlı kredi kartımı iptal edip yenisini adresime yolladı ve hiçbir bilgi vermemem gerektiğini söyledi.
Buraya kadar her şey aslında çok doğal. Birisi beni dolandırmaya çalıştı ancak başaramadı. İşin kötü tarafı ise Polis 155’i arayıp şikayette bulunup hakkımı aramaya çalışmakla başlıyor. İlk olarak Ankara İstanbul Yolu üzerindeki aCity’deki en yakın karakolu öğrenmek için Polis 155’i aradım. İki karakol numarası verildi ama onlar da uzak olduğu ortaya çıktı. Bu iki numaradan ilkini aradığımda telefona çıkan kişi sanki Emniyet Memuru değil de mahkemede savunma veren suçlu gibi insana bağıran birisi çıktı. Bir an karakolu aradığımdan emin olamadım. Bana “Burayı niye aradın?!”, “Sen kimsin?!”, “Olay nerde oldu?!”, “Oranın sorumlusu biz değiliz, sen niye aradın?!” gibi bağıra çağıra sorular sorduktan sonra telefonu kapattı. İkinci numarayı ararken tereddüt ettim, acaba tüm polis memurları böyle midir diye. Ama aradığımda çıkan memur biraz daha kibar konuştu. Bulunduğum yere en yakın karakolun Ostim Polis karakolu olduğunu söyledi. Ben de hem polislere sinirimden hem de tepemin atmış olmasından olsa gerek yaklaşık 30 dk yürüyerek bir durağa vardım oradan da 5 dk kadar bir otobüs yolculuğuyla Ostim’e inip karakola ulaştım. Maalesef sanki aynı torna tezgahından çıkmışcasına aynı kabalıkta bir müracaat memuru sinirli şekilde “Ne vardı?” diye karşıladı. Dolandırıcılık girişimi dedim, tamam şurada bekle dedi. Dediği tarafa dönüp baktığımda 6-7 kişi kadar bekleyen olduğunu gördüm.
Şimdi, buraya kadar anlattıklarım yaşadıklarım. Bir de bu konudaki hissettiğim ve düşündüğüm şeyler var. Bu sıralar haberlerde sürekli şehitlerimiz var. Kimi şehitlerimiz polis kimsi asker. Bunun bir önemi yok, önemli olan bu şehirlerimizin vatandaşın yani bizin can ve mal güvenliği için canlarını vermesi. Onlar terör örgütü ile çatışmaya girip şehit oluyor ancak yine benim güvenliğim yok. Karakolda komiserin karşısında resmen bağıra bağıra askerler boşuna şehit oluyor komserim dedim. Bu cümleyi kullandığımda beni propaganta yapan bir ergen sandığına da eminim. Sadece “niyeymiş?” sorusuna bu izahatı yaptığımda “bir şey diyemem” demekle yetindi.
Olayın aslı astarı da bu. Üzücü bir olaydı ve geçti gitti. Ancak daha üzücüsü ise bu olaydan bir şey çıkmaz diyen polis ve beni dolandırmak için arayan numarayı tekrar aradığımda numaranın halen aktif olmasıydı.
Hocam sonuna kadar okudum ve gerçekten sizin şansınız yokmuş. Fakat hiç umursamıyorlar gerçekten bir gün böyle olay başlarına gelir de görürler :D
Ne yalan söyleyim artık ben de umursamıyorum. İnsan alışıyor artık.
Çok şansızsınız hocam gerçekten.
BU ÜLKEDE BİR TARAFTAN OLURSAN POLİS OLMAK ÇOK ZOR DEĞİL, BUNUN ETKİSİ BÜYÜK BENCE BU İŞTE. BİR İŞİ BİLEN/ANLAYAN YAPMALI, HISIMLAR DEĞİL. Geçmiş olsun bu arada, daha yeni farkettim.
Arada böyle şeyler oluyor işte.
geçmiş olsun hocam ancak bu başlık yanlış olmuş Bence düzelt :)