Bu konunun aklıma gelmesinde biraz da Ramazan Ayının ne etkisi var. Hani var ya “Nerde o eski Ramazanlar?” diye klişe halini almış soru. Her ne kadar klişe desem de ben de birçok defa bu cümleyi kuruyorum. Hepimizin çocukluktan veya da gençlikten kalma anısı muhakkak ki vardır. Hani olur ya 90’lı yıllara ait bir dizi, film yada klibin müzik sesi kulağımıza gelir çocukluğumuza gideriz.
Facebook’ta son zamanlarda gördüğüm yoğun paylaşımlar ise genelimizin çocukluğuna ait oyuncaklar, okul araç gereçleri gibi şeyler oluyor. Mesela abaküs, Pelikan’ın yeşil silgisi, beslenme çantası, eski 45’lik, 60’lık, 120’lik teyp kasetleri, çelik çomak oyunu ve sapan gibi türlü eşyalar paylaşılıyor. Gördüğüm karıyla da ilgi çok büyük. Ben de görünce gerçekten duygulandım.
Bu konu hakkında birkaç diziye değinmek istiyorum. İlk okula giderken hatta 5-6 yaşlarında iken sabah erken uyanırdım, hafta sonları, televizyonu açar çocuk pijamalarıyla o tüplü ekranda Çizgi Filmleri izlerdim. Ne kadar da güzel günlerdi. Gerçi her yaşın kendine bir has güzelliği var ondan şüphem de yok.
Dizimize gelecek olursak;
7 Numara
Hayatta izlediğim diğer tüm dizilere tek geçerim diyebilirim. 7 numara ben 7 yaşlarında iken yeni çıkmıştı TRT ekranlarında. En sevdiğim kahraman da Haydar‘dı. Hem temiz yürekli hem de bir dehaydı. Sonra da tahmin edileceği gibi Armağan geliyor. Hem çok anaç, hem azimli çalışkan, sağ duyulu ve temiz yürekli birisi. Gerçi dizide beni çeken en iyi yanı dizide oynayan tüm karakter çok iyi insanlar. Buna kötü adam olarak dizide konuk oyuncu olanlar da dahil. Dizi çok sürmedi zaten. Geçenlerde de tüm bölümlerini izledim ve bitti. Ne yalan söyleyim çok da üzüldüm bitmesine.
Ekmek Teknesi
Orta okul yıllarımın en sevilen dizilerinden birisi. En sevdiğim karakter de hepinizin tahmin edebileceği Fırıncı Nusret Usta, yani dizideki adı ile Nusret Baba. Dizideki en aklı başında, en bilgin ve en dürüst insanı. Diğer bir isim ise Heredot Cevdet. Dizi biteli epey zaman geçmesine rağmen Youtube’dan halâ videoları izlenip Facebook’tan vs paylaşılıyor, paylaşıldığı gibi de halen izlenme sayısı çok yüksek.” Değil mi Karrrdeşimmm?” : )
En Son Babalar Duyar
Bu dizi özellikle TRT zamanında çok ses getirdi benim görüşümle. Yanlış hatırlamıyorsam Çarşamba günleri yayınlanıyordu. TRT zamanındaki yayınlarını çok ama çok severek izlerdim. Oradaki en sevdiğim karakter ise hem dizideki ismiyle adaşım olan hem de aslen hemşehrim olan Hallederiz Kadir olmuştur. Tabi onun dışında da sevdiğim karakterler vardı Dombili Hasan olsun, Mehmet Usta olsun ancak Hallederiz Kadir hep bir başka gelmiştir. Tatlı bi üç kağıtçı olup çevirdiği dümenler, ama hep de iyi niyetli olduğu bir karakter var dizide.
Bu bahsettiğim diziler Yeni Bölüm adı altında yayınlandığı sıralar o zaman benim jenerasyon ilkokul ve ortaokul evresindeydi. Tabi o zamanlar mahalle (futbol) maçları, saklambaç, zıldır zımba, özellikle simiiiiiit diye bağırdığımız simit diye oyunlar oynanırdı. Ben pek oynayamadım pek de yeteneğim yoktu ama özellikle misket çok oynanırdı. Şimdikiler gibi internet üzerinden yada evler arası hatlardan Kantır falan oynanmazdı. Sokakta geçerdi tüm vaktimiz. Hepimiz akşam olsa da saklambaç oynasak derdik. Hatta mahallede çocuk kavgaları olur birbirimizin kaşını gözünü patlatıp küserdik. Aynı gün yine akşam olunca iki tarafta serçe parmağını uzatıp “Barıştık mı?” der karşı kırgınlık (daha doğrusu o zaman bize göre kan davası) biterdi.
Benim oyun oynadığım muhitte arkadaşlarla çok icat severdik. Hatta sonradan Lisede bir hocama anlattım “Kendisi Amerika’da yaşamış sanırım karıştırıyor.” diye dalga geçtiği Beyzbol’u kendi mahalli kurallarımıza uyarlayıp oynamıştık. Amerikan futbolu bile oynamışlığımız vardır. Şimdi bu yazıları yazarken o günler yine aklıma geliyor da nasıl içim titriyor anlatamam. Hey gidi çocukluk hey, diyorum.
Ancak işin bir de şu tarafı var ki her yaşadığımız gün de aslında “Hey gidi günler heyyy” diyeceğimiz bir gün olduğu için pek de üzerinde durmuyorum.
Sağlıcakla…
Dizi olarak verdiğiniz örnekler gerçekten çok hoşuma gitti. Bazılarını pek hatırlamasam da (YAŞ FARKI) ekmek teknesi ve en son babalar duyar dizisini hatırlıyor gibiyim :) gerçi öyle dizi izleyen biri de değilim ama çocukluk işte. Şimdiki yaz mevsimi dizilerine bakınca yorum yapasım dahi gelmiyor. Ne diyelim belki de sadece eskiler farklı oluyordur :)
büyüklerimizden duyuyorum hep eskiler faklıydı eskiler daha iyiydi diye. ama bizim nesil için özellikle 90 doğumlu nesil için teknoloji çağı daha iyi bir gelişme oldu.
NE GÜZEL DİZİLERDİ… EMİNİM Kİ 10-20 YIL SONRA ŞİMDİ Kİ ÇOCUKLARDA ESKİLER GÜZELDİ DİYE BAHSEDECEK BUGÜNLERDEN BELKİ DE ÇOCUK GÖZÜYLE BAKILDIĞI İÇİN SADECE GÜZELLİKLER GÖRÜLDÜĞÜ İÇİN BÖYLE KİMBİLİR…